YA SOLUKSUN YA DİL KUŞU

YA SOLUKSUN YA DİL KUŞU

YA SOLUKSUN YA DİL KUŞU1

Yusuf Dündar

Ocak 2016

Bir dilin konuşanı olarak kelimelerinize ipotek konulduğunu düşünün, ne yaparsanız yapın konuşamadığınızı, konuşturulmadığınızı. Günden güne birikse dilinizin altında tüm söylemek istedikleriniz, en son dilinizin ucuna kadar gelse birkaç cümle ama bağlansa ağzınız diliniz.

Dil dökmek gibi bir deyiminiz olmasa artık, anlatmaktan dilinizde tüy bitmese. Zaman geçtikçe baskılar katmerlense ve olup bitenlerden ötürü siz küçük dilinizi yutarken birlikte yaşadığınız insanların çok önemli bir kısmı bu konu özelinde ölü taklidi yapsa. Geriye kalan küçük grupta ise; bazıları dilinin ucuyla, birkaç kişi ise dillere destan haykırışlarla dil dökse. Fakat netice olarak susmuş olsanız siz, susturulmuş olsanız.

Şermola Performans’ın “Dil Oyunları Projesi” kapsamında seyirciyle buluşturduğu üçüncü oyun olan “Dil Kuşu” tam da bunu anlatıyor işte.

Düş ile gerçek arasında kalmış bir genç kızın rüyasına gelen dilsiz nenesi, ona öldüğünü ancak ölümünü ilan edebilmeleri için dile (kelimelere) ihtiyaçları olduğunu ve bunun için de Dil Kuşu’nu bulması gerektiğini söyler. Uzun, çetin bir yoldur bu, hem de dilini yitirmişlerle dolu. Ama yine de yardımcıları dilsizlerdir. Çünkü Dil Kuşu ile aralarında duran cini yenebilmek için aynı safta durmaya ihtiyaçları vardır. Böyle tamam olacaklardır ancak. Omuz omuza verip eksik oldukları yerden tamamlanır, dillerine kavuşurlar.

Yazar Pelin Temur, derinleşmeye oldukça müsait, böylesine güncel bir konuyu etkisini sadeliğinden alan bir üslupla işlemeyi tercih etmiş. Asırlarca çok çeşitli ve renkli kültürlere ev sahipliği yapmış  Doğu’nun en eski geleneklerinden biri olan öyküleyici anlatımla da sunumunu zenginleştirmiş. Böylelikle didaktik olmayan ve tam da Doğu Klâsiklerinde olduğu gibi, gizemli olmaktan çok, her biri belirgin anlamlar taşıyan simgelerin yoğun olduğu bir metin çıkmış ortaya.

Yönetmen Ayşenil Şamlıoğlu ise metne en doğru açıdan yaklaşarak, ana fikrin işlenme biçimindeki sadeliğin basitliğe dönüşmesini engellemiş. Genel bir bakış açısı yerine parçaların her birinin bırakacağı etkiye, oluşturacağı atmosfere yoğunlaşmış. Böylelikle estetik yönü ağır basan ve duygulara dokunmayı önceleyen bir yoruma ulaşmış.

Alev Topal’ın ışık tasarımı bu bileşenlerin en önemlilerinden kuşkusuz. Tomris Kuzu’nun sahne ve kostüm tasarımları, Çiğdem Erken’in müzik tasarımı, Murat İpek’in görüntü kurgusu da öyle. Birbirlerini ve öyküyü tamamlamakla kalmayarak önemli bir yer tutmuşlar sahnelemede, seyirciye alt metin geçişini sağlayacak başarılı bir görsel-işitsel bütünlük oluşturmuşlar. Ancak istenen duygusal bağın tam olarak kurulabilmesi için daha fazla, hatta belki de oyun süresince müzik kullanılmalı. Böylelikle hem dikkatler diri tutulmuş olur hem de yükselip alçalacak müzikle dönüm noktaları daha da belirginleşir.

Tülin Özen ise metnin ruhunu kavrayarak tüm ayrıntılarını kontrolü altına almış. Büyük bir hâkimiyetle kullandığı sahnede; bazen sadelikle, bazense tekrarlayan hareketleri gittikçe yükselen bir tonda tekrarlayan repliklerle birleştirerek, oluşturulan mitolojik havayı kendisinde toplamayı başarmış. Anlatıcının esas kişi olduğu oyunda, tek kişilik performansıyla farklı karakterlerin hislerini uygun yüz ifadeleriyle belirginleştirmiş. Fakat mağara cinini tamamen farklı bir canlandırmayla, diğer karakterleri ise aynı ses tonu, benzer beden dilleriyle yorumlamış. Kuvvetli ihtimalle masal anlatma geleneğinde olduğu gibi herhangi bir abartıya varmamak ve cin hariç hepsinin esasında aynı safta olduğunu vurgulamak için tercih edilen bu yöntem ise lokal anlamda düz bir çizgi oluşturmuş.

Neredeyse her yıl bir dil yeryüzünden silinirken ve o dillerin son konuşanları ile birlikte -dile kolay- nice kültür karışıverirken toprağa… Bunu anımsamak, anlamak ama en çok da hissetmek için Şermola Performans’taki seyirci koltuklarından birine oturmalı ve unutmamalısınız: Çıkacağınız yolculukta ya soluksunuzdur ya dil kuşu.

1 Bu yazı 07.04.2016 tarihinde http://www.zorunlusahne.com/ya-soluksun-ya-dil-kusu/ adresinde yayımlanmıştır.


Daha fazlasi icin..