TİYATRO BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE REST TİYATRO’DAN JEST

TİYATRO BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE REST TİYATRO’DAN JEST

TİYATRO BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE REST TİYATRO’DAN JEST1

Seda Tansuker

Kasım 2019

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) Başkanı Ragıp Ertuğrul ile TEB, Bademli Tiyatro Festivali ile Rest Tiyatro başta olmak üzere tiyatroya dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…

Seda Tansuker: İki dönemdir başkanlığını üstlendiğiniz TEB’e üyelik kriterleri nelerdir? Birliğe üye olduğum 2008 yılından bu yana kriterlerde değişiklik oldu mu?

Ragıp Ertuğrul: Tiyatro Eleştirmenler Birliği’nin oluşum gayesi öncelikle ve genel yaklaşımıyla eleştiri kültürünü benimsetmek ve yaygınlaştırmak. Tiyatro eleştirisi disiplinine odaklandığımızda da profesyonel tiyatro eleştirmenleri arasında bir iletişim ağı kurmak, tiyatro eleştirisi alanındaki çalışmaların çoğalmasını teşvik etmek, yapılan çalışmalarla tiyatro yayın mecralarını beslemek, tiyatro sanatının itibarını zedeleyecek veya işlevselliğine mani olacak söylem ve eylemler karşısında gerekli aksiyonu almak ve nihayetinde tiyatro sanatının vazgeçilmez bir parçası olarak yaşamı anlamlandırma gayretine pozitif değer katmak. Bu amaca hizmet etmek üzere de birliğe üye seçiminde temel üç kriterden birini karşılamasını gözetiyoruz: Eleştiri disiplini üzerine öğrenim görmüş olmak, bu alanda akademik çalışmalar yapıyor olmak veya tiyatro eleştirisinin gelişmesi ve yaygınlaşması anlamında süreklilik sağlamıl olmak üzere bilgi, görgü ve deneyime dayalı eleştiri yazıları yazmak, sanat kurumlarında veya mecralarında editör veya dramaturg olarak çalışmalar yürütmek. Gelen başvuruları tüm Yönetim Kurulu Üyelerimizle birlikte inceleyip değerlendiriyoruz, oy çokluğu değil oy birliği esasıyla kabul kararı veriyoruz.

S.T.: Geçen yıl Kasım ayında Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında TEB, İKSV ve Goethe Institute işbirliğiyle düzenlenen ‘Eleştiri Atölyesi’ bu yıl da düzenlenecek mi?

R.E.: Eleştiri atölyemizi artık neredeyse her yıl düzenliyoruz. Böylece programın devamlılığını ve çıktılarının takibini sağlamış oluyoruz. Bu yıl yine festival kapsamında 27 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında Alman gazeteci ve tiyatro eleştirmeni Christine Dössel moderatörlüğünde yapılacak. Atölyenin kolaylaştırıcılığını ve çevirmenliğini Doç. Dr. Hasibe Kalkan ve koordinatörlüğünü de Nalân Özübek yürütecek.

S.T.:Bu yıl 2.si düzenlenen Bademli Tiyatro Günleri; Dikili Belediyesi, Bademli Köyü Muhtarlığı, Atarneus Tiyatro ile kurucusu ve genel sanat yönetmeni olduğunuz Rest Tiyatro’nun işbirliğiyle düzenlendi. Böyle bir organizasyonu düzenlemenin zorlukları nelerdir?

R.E.: İlk yıl hiçbir kurumdan maddi veya ayni destek almadık. Atarneus Tiyatro’nun kurucusu Damla Ekeke İkiz, Gökay Genç ve Beste Kıratlı ile birlikte etkinlik için taslak bir program oluşturup kolları sıvadık; tiyatrocu dostlarımızı davet ettik, kendi araçlarımızla transferlerini sağladık, evlerimizde ağırladık. Bademli Köyü’nün muhtarı Neslihan Kutlu Maraş ilk andan itibaren her türlü destek için yanımızda oldu. Bu yıl belediyemiz okul bahçesine güzel bir sahne kurdu, ses ve ışık sistemi yerleştirdi, atölyelerimizde kumanya ikramını üstlendi. Köyde konaklama hizmeti veren Bademli Oteli, Garden Suit ve Er Turistik de misafirlerimizi ağırladı. Bu yıl BAM Tiyatro “Kadercan” ile, Ayşegül Cengiz “Tekinsiz” adlı oyunuyla, Müfit Can Saçıntı “Lafını Esirgemeyenler” adlı gösterisiyle, Tiyatro Kartela “Küller” oyunuyla Bademli'deydi. Prof. Dr. Nihal Kuyumcu moderatörlüğünde forum tiyatrosu, Doç. Dr. Zerrin Yanıkkaya ile söyleşi, Aslı Aybars’la nefes, Mehmet Selin Sağdıç’la Pantomim, Ceren Aktuğ’la hikaye anlatımı, Şahika Kendir’le yoga, Fulden Obiz’le mask ve taş boyama atölyeleri oldukça ilgi çekti. El birliğiyle özellikle köyün çocuk ve gençlerini sanatla tanıştırdığımız için çok mutluyuz. Elimizden geldiğince sürdüreceğiz.

S.T.: Her geçen gün tiyatro sayısının arttığı Bodrum’da tiyatro festivali açlığı sürüyor. Geçen yıl Arif Akkaya öncülüğünde Bodrum Deneme Sahnesi’nde düzenlenen Tiyatro Festivali dışında gerçekleşen festival olmadı. Bodrum’da da tiyatro festivali düzenlenmesine öncü olur musunuz? Festival düzenlerken nelere dikkat edilmeli? Nasıl bir yol izlenmeli?

R.E.: Bir kere işe festival düzenleyip para kazanacağım diye girerseniz baştan yanlış yaparsınız. Festival bana göre ticaret için yapılmaz; kültür alış verişi için yapılır. Bu alış verişten kazanç olarak para değil yeni karşılaşılan kültürel değerler, ruhun beslenmesi, sağlam diyaloglar, bir takım oyunu içinde yer almak gibi bireysel ve toplumsal gelişimimize yönelik unsurlar elde edersiniz. İlle de sponsor bulacağım diye de diretmemek lazım. Festivali düzenlerken sponsor yerine gönüllü destekçi kişi ve kurumlar bulmak daha heyecan vericidir. Samimi duygularla yola çıkar, yörenize artı değer kazandıracak tiyatro insanlarını ve çalışmaları seçerseniz doğru bir karar vermiş olursunuz. Ve elbette festivali bir siyasi örgütlenmeye, bir ideolojiye, birilerinin gövde gösterisine veya egolarına dayandırmamaya dikkat etmek gerekir. Sanat herkes içindir. Sadece toplumsal gelişim ve yaşamı anlamlandırmak için bir araçtır. Bu içtenlikteki her festival organizasyonunda yer almaktan elbette mutluluk duyarım.

S.T.: 19. Direklerarası Seyirci Ödülleri ‘Sezonun Dikkat Çeken’ Ödülü; Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri ‘Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu’ Ödülü ile ‘Ekin Yazın Dostları En İyi Yönetmen’ ödülünü aldığınız ‘Jacques ile Efendisi’, geçtiğimiz yıl kurduğunuz REST Tiyatro’nun ilk oyunuydu. Yeni kurulan bir tiyatronun pek çok ödülü kucaklaması umut verici. İlk oyun olarak bu oyunu seçmenizin özel bir sebebi var mıydı?

R.E.: Türk seyircisine daha önce hiç sahnelenmemiş bir oyunla “merhaba” demek istiyordum. Kundera’nın Diderot’nun Kaderci Jacques adlı romanından hareketle kaleme aldığı oyunu okur okumaz işte budur dedim. Felsefesi, evrenselliği, güncelliği, diyalogların zekiliği ve tabii ki Ayberk Erkay’ın muhteşem akıcı çevirisiyle sahnelenmeye hazır bir metin duruyordu karşımda.

S.T: Tiyatro eleştirmeni olmanız yönetmenlik koltuğunda seyirciye oyunun yansıması bağlamında açar sağladı mı? Daha önce yönetmenlik deneyiminiz oldu mu?

R.E.: Mezun olduğum lisenin tiyatro grubunu çalıştırmış ve iki oyun sahneye koymuştum. “Jacques İle Efendisi” profesyonel anlamda ilk rejim oldu. Eleştiri ve dramaturji alanında yüksek lisansımı yapmam, yıllardır oyun eleştirisi ve metin inceleme yazmam, bolca metin okuyup oyun izlemem, birçok oyuncuyu performanslarıyla tanıma fırsatını bulmam ister istemez bir reji anlayışımın doğmasına vesile oldu. Hem eleştirmen hem de dramaturg sahne üzerinde olup bitenlerle salonda bu işi alımlamaya hazır olan kitle arasında bir köprüdür. 25 yıla yakındır bu çizgi üzerinde durduğumdan yönetmen koltuğuna oturduğumda da bu çizgiden sapmak gibi bir tercihim olamazdı. Yazarı, oyuncuyu ve seyirciyi birbiriyle temas eden, destekleyen, örtüşen ve kucaklaşan bir algı ortamında buluşturmak son derece zor ama bir o kadar da keyifli.

S.T.: Rest Tiyatro, bu sezonda da iki yeni oyunla perdelerini açacak. Zeynep Erkekli’nin rol aldığı çağdaş Fransız tiyatrosunun önde gelen oyun yazarlarından Joel Pommerat’nın tek kişilik oyun ‘Tüccarlar’ 11 Ekim Cuma saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde prömiyer yapıyor. Çağdaş Alman oyun yazarı Stefan Vögel’in ‘Böbrek’ adlı oyununun ise provalarına devam ediyorsunuz. ‘Jacques ile Efendisi’ de oynamaya devam edecek… Sahnelemek istediğiniz oyunları hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?

R.E.: REST Tiyatro’nun repertuvarını oluştururken; çağdaş bir yaklaşımla, evrensel meselelere parmak basan, oyunculuk performansına dayalı, minimal sahne tasarımı gerektiren, iyi çevrilmiş orijinal metinlere ve yine aynı özellikleri taşıyan ama unutulmuş yerli oyunlara odaklanıyorum. REST Tiyatro bünyesinde birlikte çok iyi işlere imza atacağımız genç bir ekip var. Multi disipliner ve tiyatronun her yerinde bulunmaya istekli bu genç arkadaşlarımın bilgisine, merakına, vizyonuna ve  içtenliklerine güveniyorum. Seyirciyi farklı metinler ve farklı oyunculuklarla tanıştırma konusundaki heyecan ve motivasyonumuz her sezon daha da artacak.

S.T.: Keyifli sohbetimiz için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

R.E.: Üniversitelerimizde tiyatro eğitimi gören tüm öğrencilerin özellikle öğrenim hayatları boyunca bolca oyun izlemeleri önemli; kuramlar ve metinler içinde sıkışıp kalmamak, reji yaklaşımlarıyla, sahne tasarımlarıyla ve oyunculuk performanslarıyla tanışmaları onları zenginleştirecektir. Bu nedenle tiyatro öğrencilerini REST Tiyatro’nun tüm oyunlarını ücretsiz seyretmeye davet ediyoruz. Gösterim öncesi kalan tüm koltuklar onlarındır. Hepimize yaşamın anlamını arttırmamıza imkân tanıyacak keyifli bir sezon diliyorum.

1 Bu yazı, Tiyatro Gazetesi’nde yayımlanmıştır.